 Kurban kesecek kimsenin: Müslüman, hür ve yolculuk halinde bulunmayýp mukîm olmasý, nisab miktarý mala sahip olmasý gerekir.
-Akýllý ve bülûða ermiþ olma þartý konusunda ihtilâf vardýr. Ýmam Azam ve Ýmam Ebû Yûsuf'a göre kurban kesmekle mükellef olmak için akýllý ve bülûða ermiþ olmak þartý yoktur. Zengin olan çocuk veya delinin malýndan velîsi kurban keser. Ýmam Muhammed'e göre ise akýl ve bülûða ermek þarttýr. Fetva bu görüþe göredir.Kâfire kurban kesme vacib olmamakla birlikte eyyâm-ý nahr (Kurban kesme günleri) da müslüman olana veya bülûða ermiþ olana kurban vacibtir ve kurban kesmesi gerekir
-Seferî olanlar kurban kesmekten muaftýr. Bundan dolayý seferîliði gerektirecek yoldan gelen hacýlara kurban vücûbiyeti yoktur. Ancak mukîm olan Mekkeliler için bu vücûbiyet düþmez. Eyyâm-ý nahr'da yolculuða çýkan kiþi, vakit çýkmadan mukîm olursa kurbanla mükelleftir. Eyyâm-ý nahr'ýn ilk günlerinde mukîm olduðu halde kurban kesmeyen ve son gün sefere çýkan kiþiden vücûbiyet düþer.
-Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitýrla mükellef olmaktýr. Bu durumdaki müslümana kurban kesmek vaciptir.
-Kiþi vaktin baþlangýcýnda fakir, sonunda zenginleþirse kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmekle mükellef olan aldýðý kurbanlýðý kaybeder ve mal varlýðý nisabýn altýna düþerse eyyâm-ý nahr'da fakir olduðundan yeni bir kurban almaya gerek yoktur. Zengin olduðu halde yerine yenisini alýp keser ve diðerini de bulursa bunu kesmesi gerekmez
|